Genel Sarflar

Agilent otosampler ile Agilent onaylı vialler kullanmam neden önemli?

Agilent onaylı vialler, otosamplerlarla tam uyumluluk için tasarlanıp test edilmiş olan sektördeki tek viallerdir. Cihazlarımızı, kolonlarımızı ve parçalarımızı tasarlarken gösterdiğimiz titizlik ve hassasiyet bu viallerin tasarımı için de geçerlidir. Agilent otosamplerlarının çoğu viali boyun kısmından tutabilmek için robotik bir kol kullanır. Bu nedenle viallerin düşmesi veya kaybolmasının önlenebilmesi için viallerin boyun ve omzunun doğru uzunlukta olması mühimdir. Yalnızca Agilent onaylı vialler Agilent otosamplerlarında kullanılmak üzere tasarlanmıştır. Rakip ürünlerse gerekliliklerimizi tam olarak karşılamamaktadır ve bu durum masraflı arıza sürelerine ve değerli numunelerinizde muhtemel bir kayba neden olabilir. 

Söz konusu durum Agilent onaylı kapaklar ve insertler için de geçerli mi?

Buharlaşmanın neden olduğu sızıntı ve numune kaybından kaçınmak için insertlerin viale düzgün bir şekilde oturması gerekmektedir ve ayrıca kapak takılırken tüm vialler sıkıcı seallenmelidir. İğnenin hasar görmesini engellemek ve numunenin doğru bir şekilde alınmasını (sample uptake) sağlamak için bir insert kullanırken otosampler iğnesinin derinliği de göz önünde bulundurulmalıdır.

Agilent onaylı screw başlıklı (vidalı) viallerdeki bağlantı dizisi (threads) Agilent onaylı kapakların bağlantı dizisiyle (threads) tam uyumlu olacak şekilde tasarlanmıştır. Bu viallerde Agilent onaylı olmayan bir kapak kullanımı güvenilir ve sıkı bir sealleme sağlamaz ve numune kaybına yol açar. Bunun yanı sıra onaylı crimp başlıklı (sıkmalı) vialler ve kapaklar, uyumlu ve güvenilir sealleme sağladığının doğrulanabilmesi amacıyla Agilent otosamplerları üzerinde 100.000’den fazla kez test edilmiştir. 

Numunemin viallerimle uyumlu olmasına dikkat etmeli miyim?

Deaktif vialler, yüzeyleri daha hidrofobik ve inert olduğundan pH değerinde ani değişimlere meyilli numunelerin yanı sıra pestisit veya yarı uçucu maddeler gibi oldukça hassas numuneler için en iyi seçimdir. Kütle spektrometresi gibi zorlu uygulamalarda analiz öncesinde numune önlemek için deaktif vialler önerilir.

Polipropilen vialler biyolojik uygulamalar ve iyon kromatografisi gibi yüksek metal içerikli numuneler içeren uygulamalar için muazzam bir seçimdir. Agilent, propilen viallerinde kullanılan düzeyi seçmeden önce bir dizi propilen maddesini ayrıntılı bir biçimde test edip ölçmüştür. Propilen viallerimiz numunenizin bütünlüğünü garanti altına alabilmek için en düşük ekstrakte edilebilir madde düzeyine sahiptir. 

Vialler arası tutarlılığa güvenmeli miyim?

Tolerans düzeyleri sıkı bir şekilde kontrol edilmezse, otosampler vialleri belirtilen ebatları ve duvar ağırlıkları bakımından farklılık gösterebilir. Bu durum vialdeki numune hacmini etkileyebilir ve bilhassa az miktarda numuneyle çalışırken sorun teşkil edebilir. Bizim sıkı tolerans kontrollerimiz başlangıçtaki tasarım sürecinden nihai opto-elektronik görüntüleme sürecine kadar tüm üretim süreci boyunca devam etmektedir. Bu kontroller sırasında her bir vial ve kapakçık kesinlik açısından gözden geçirilir.

Agilent onaylı vialler, hem vialler arasındaki hem de ürün grupları arasındaki tutarlılığın garanti altına alınması amacıyla sektörün en sıkı toleranslarına uymaktadır. 

Viallerimi neden Agilent’tan almalıyım?

Günümüzün zorlu uygulamalarında vial bütünlüğü, temizliği ve tutarlılığı büyük önem arz ediyor. Bu nedenle Agilent vialleri ve kapakları, Agilent cihazlarının üretiminde gösterilen mühendislik uzmanlığıyla tasarlanmıştır. Agilent onaylı tüm vialler ISO 9001 onaylı temiz ortamlarda üretilir, 33 puanlık görsel bir denetimden geçmelidir. Bu vialler gönderim sırasında da temiz ve güvenli muhafaza için özel olarak paketlenir. 

Uygulamalarınızda Doğru Septa Seçimiyle Numunenizin Bütünlüğünü Koruyun

Doğru septa seçimi, kontaminasyonun engellenmesi ve iğnede ve cihazda hasar oluşumunun önlenmesi açısından mühimdir. Bu konuyla ilgili şu sorular sorulmalıdır:

Septalar numune ve solventlerinizle kimyasal olarak uyumlu mu?

Aşağıda verilen tabloda kimyasal uyumluluk ve uyumsuzluk özeti verilmiştir. Agilent bu septa uyumluluğunu bir rehber ve giriş niteliğinde bir referans noktası olarak sunmaktadır. Biz kimyasal uyumluluğun solvent konsantrasyonu, sıcaklığı ve moleküler ağırlığıyla birlikte başka faktörlere de dayanarak değişiklik gösterdiğini fark ettik. Bu nedenle analiz için en iyisini seçmeden önce çeşitli septalar denemenizi öneririz. 

Uygulamamda aynı numune viali ya da stoğundan enjeksiyon tekrarını gerektirir mi?

Tekrar seallenebilirlik septa seçiminde göz önünde bulundurulması gereken çok önemli bir faktördür. Çoklu enjeksiyonlarda ya da sonraki analizler için saklanması gereken numunelerde PTFE/kırmızı kauçuk septalar önerilmemektedir. Uygulamalarınız enjeksiyonlar arasında daha uzun bir süre bırakılmasını ya da standart herhangi bir eklemeyi gerekli kıldığında PTFE/silikon/PTFE septalar her zaman en iyi seçimdir. 

Septalara nüfuz edilebilmesi için hangi kuvvet uygulanmalıdır?

Genel olarak silikon septalar kırmızı kauçuk veya bütil septalara göre daha kolay delinir. Kalın ve delinmesi zor deptumlar için küçük gauge’lu (23 gauge) bir iğne gerekebilir. Septaların daha güçlü olması durumunda S-needle (S-iğne) de kullanılabilir. Önceden ayrılmış (pre-split) septalar kolay nüfuz edilebildiği için en iyi seçim olup çekirdeklenme ihtimalini da düşürür. Agilent onaylı tüm septalar Agilent otosamplerları ile en iyi kullanım ve kapaklarla tam uyumluluk için tasarlanmıştır. 

Uygulamam için hangi sıcaklık aralığı gereklidir?

Septalar yüksek sıcaklıklarda bozunuma uğrayarak numune kontaminasyonuna neden olabilir. Kırmızı kauçuk septalar yalnızca 90°C’ye kadar dayanabilir, bu nedenle yüksek sıcaklıktaki uygulamalar için iyi bir seçim değildir. PTFE kaplama silikon septalar çok geniş bir sıcaklık aralığına en iyi biçimde uyum sağlar. Agilent 300°C’ye varan sıcaklıklar gerektiren yeni Headspace uygulamalarına yönelik olarak aşırı sıcaklıklarda bozunumu en aza indiren ve özel tescilli malzemelerden üretilen yeni yüksek performanslı septaları sunuyor.

 

Septaların sıkça yol açtığı sorunları nasıl önlerim?

Çekirdeklenme (Coring)

İğne çapı septuma göre çok büyükse ya da septa malzemesi tekrarlanan enjeksiyonlara karşı yeterince dayanıklı değilse çekirdeklenme meydana gelir. Bu durumda, septa malzemesi çok küçük parçalar halinde vial içerisine dökülerek numuneye bulaşabilir.  Çekirdeklenmeyi önlemenin yolları şöyledir:

  • Septa malzemesinin numuneye girmesini önlemek için PTFE kaplamalı bir septa seçilmelidir.
  • İğnenin hasarlı olmadığından emin olunmalı ve koni şeklinde bir iğne yerine yandan girişli bir iğne tercih edilmelidir.
  • Çekirdeklenmeyi neredeyese tamamen ortadan kaldıran önceden ayrılmış septalar kullanılmalıdır.

 

Vakum Oluşumu

Seallenmiş bir vialden hacmin geri alınması bazen vakum oluşumuna neden olabilir. Birkaç basit adımla vakum oluşumunun önüne geçilebilir:

  • Kapağın her iki yanındaki basıncı eşitlemek için önceden ayrılmış septalar kullanın.
  • Vialleri kapasitelerinden fazla doldurmayın.
  • Bir enjeksiyonda (2 mL’lik bir vialden) 50 μL’den fazla çekim yapılmamalıdır.